skip to main | skip to sidebar

PDA SAFRANBOLU,SEVGİ BAHCESİ

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Köyde Hıdrellez,Babamızın seneyi devriyesi, yangından kurtulmamazın şükür duası.Alaaddin hocam sağolasın.İyi ki gitmişiz iyi ki toplanmışız hep birlikte....Güzel bir gün geçirdik.Az zaman bir çok şey yapıp mutlu mesut döndük çok şükür....       Teyzecim anneme o kadar çok benziyorsun ki görenler aaa Hatice abla bile diyebilirler.






Gönderen Unknown

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Hakkımda

Unknown
Profilimin tamamını görüntüle

Blog Arşivi

  • ►  2014 (2)
    • ►  Şubat (1)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2013 (10)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Nisan (5)
    • ►  Mart (3)
  • ▼  2012 (26)
    • ►  Eylül (3)
    • ►  Haziran (3)
    • ▼  Mayıs (9)
      • Safranbolu'da Köyde Hafta Sonu-Hıdrellez
      • Köyde Hıdrellez,Babamızın seneyi devriyesi, yang...
      • o.Köye ulaşıp biraz temizlık faslından tatarlarım...
      • Başlık yok
      • Safranbolu'da..
      • Başlık yok
      • Başlık yok
      • 5 Mayıs sabahı erkenden saat dörtte hazırlandık,Mu...
      • Çoook özledim Safranbolu'yu...İnşallah yarın sabah...
    • ►  Nisan (10)
    • ►  Şubat (1)
  • ►  2011 (75)
    • ►  Aralık (18)
    • ►  Kasım (11)
    • ►  Haziran (21)
    • ►  Mayıs (25)
  • ►  2010 (8)
    • ►  Eylül (3)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Mayıs (4)
  • ►  2009 (12)
    • ►  Ekim (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Şubat (3)
  • ►  2008 (1)
    • ►  Şubat (1)
  • ►  2007 (9)
    • ►  Temmuz (4)
    • ►  Haziran (5)
 









Dalga dalga büyüyoruz

Bizim pembeler büyürken sevgili Ayşegül Öğretmen Gelibolu'da,Rahmi Öğretmen Tokat'ta,Neslihan Öğretmen Bursa'da,Melahat Öğretmen Tekirdağ'da,Zehra Öğretmen de Silifke'de yetiştirmek için yakınlarına vermek üzere tohumlarımızdan aldılar. O kadar yoğun bir dönem geçirdim ki tohumları hala sevgili Tansuğ'lara ulştıramadım.Tabii bu arada blog ve resim yazıları yazabilme,yeni fotoğraf makinesini kullanabilmeyi kavrama iyice zamanımı aldım.Olsun çok iyi çok güzel işler yapıyor ve mutlu oluyorum.Safranbolu'da teyzeciğimin pembelerini de merak ediyorum.

Pembe Dünyası'na Adım Atmak..

Biz toprağı sevgimizle besliyorduk,toprak da tohumları...Bu yüzden olmalı ki hemencecik çıkıverdiler yeryüzüne...Hayat sevince güzel;pembeler,kabaklar,biberler için bile..Kendi küçük dünyamızda,küçük pembelerimizle birlikte büyürken her geçen gün,başka bir yerlerde de pembeleriyle büyüyen insanlar varmış.Çoktan birlik olmuşlar,pembelerini beraber büyütüyorlarmış.6 Mayıs'a kadar bunun farkında değildik.Ve sonra karar verdik onların arasına katılmaya...

''Sevgi Bahçesi'' oluşuverdi böylece

Hobi bahçesi diye başlamıştık ya...Bu yaşadıklarımız hobiden mi ibaret sadece?Öyle bir aşkla,sevgiyle bağlandık ki bahçemizin adı ancak ''SEVGİ BAHÇESİ ''olursa hayat bulur...yaşar.

Birlikte güzel herşey...

Hani çıtaların kuşakları yetmemişti de Mehmetcan zorla arattırmıştı babasını bana...Ustayı beklemeye sabredemeyen Yasin Efendi de akşamdan nasıl çakmış gelen tahtaları.Sabah okula gelince müjdeyi güvenlikte Sabri bey verdi.Site güvenliğin genç elemanı Fırat ''Hocam Yasin abi kapıyı taktı,hem de kilitli, gece yapıp bitirdi'' demez mi sabah sabah.Gerçekten de öyle.Anahtarın biri senin biri benim dedi Yasin efendi,benim hanım da çok sever toprağı.Allahım o kadar güzel gidiyor ki herşey... O ne Burak ne saklıyorsun arkanda?Kuş evi öğretmenim,babama söylemiştim alıp getirmiş gelirken..Bahçe kuşsuz olur mu hiç... Olmaz Burak olmaz, sizler varken,yüreğiniz,sevginiz bu kadar büyükken burda hüzün ,burda kavga,burda mutsuzluk hiç olmaz...


Ayrılmıyoruz ki

Ezgi'm kaldır başını,Nida'm asma suratını,Pınar'ım ,Hatice'm hadi gülün eskisini gibi ...Bakın ne güzel oldu eseriniz.Hep gurur duyacağım sizlerle...Doğukan,Ümit, Sedat,Havvanur yüzünüz hep gülsün yavrularım.Sen niye arkada kaldın Arifcan?Burası size emanet.Biliyorum seneye daha çok ağacımız,çiçeğimiz,PEMBEMİZ olacak.Kendi PEMBELER'imizin tohumlarımızı ekeceğiz toprağa. Ben nerede mi olacağım?Kalbim hep yanınızda,zaman zaman da uğrayacağım elbette...


Heyecan dorukta

7A-7B-8B.Bahçe sevdası aldı başını gidiyor biz de peşinde.Kimi tohum, fide,dal,yaprak getiriyor çiçeklere dair...Kimi sebze tohumu,üzüm çubuğu, gül dalı ,saksılarla çiçekler...Ne bulursak gömüyorlar toprağa büyük bir aşkla heyecanla...Bahçe kontrolsüz kavşak...Onlar da farkında aslında. Çocuklar biz burayı biraz korunaklı hale getirelim,çitle falan çevirelim ki düzenli olsun.Canlarım benim bir şeyi sadece bir defa söylüyorum gerisi geliyor. Ertesi gün Selimcan geldi koşarak yanıma .Öğretmenim annem çit için çıta getirdi.Ben uçuyorum sevinçten.Hocam yeter mi?Bilmiyorum dedim ölçelim bakalım.Belki yeter ama bunlara kuşak da lazım.Tamam hocam yarın getiriz.Allahım ne güzel şeyle bunlar. Eve giderken site yönetime uğradım.Hulusi Bey'e anlattım çıtaların çakılacağını. Ekrem usta yapar mı?Yapar.Sağolsun geldi.Ama hocam buna beşebeş lazım üstelik çitler de yetmez.Eh bu sayede öğrendik ahşap işlerini de !Tamam usta sen sayı söyle.Çocuklar ağzımızdan çıkacak söze bakıyorlar. Çıtaları biz tamamlarız dedi Selimcan Yusuf atıldı, beşebeşleri babam akşama bile bırakır diyerek. Benim babam da çıta getirebilir dedi Kadir. Tamam çocuklar harikasınız. İşte böyle başladı bizim bahçe macerası...Sonra sürdü gitti aynı heyecanla geldi bugüne değin...

Duydunuz demek...

6A sınıfına girdiğimde bilgisayar- projeksiyon açık heyecanla bekliyorlar.Hayırdır çocuklar demeye kalmadan'' Biz yarını beklemeden araştırdık, 6D'den öğrendik hobi bahçeleri ödevini.''Tamam o zaman okuyalım bakalım neymiş, neler nasıl yapılıyormuş hobi bahçelerinde.Örnekleri gördük inceledik,bayıldı tabii hepsi.Tamam hemen başlıyoruz.Çiçeklerden başlayalım.Bikaç tane de meyve ağacı dikelim...Ama çiçeklerimizin adı Türkçe olsun...Hani İlknur ablanızın geçen sene yaptığı çalışmayı izletmiştim size...''NEDEN iş yerinizin adı TÜRKÇE değil?'' Siz de örnekller vemiştiniz...O halde anneannelerinize babaannelerinize sorup öğreniyorsunuz ve Türkçe isimli çiçeklerden bahçemizde yetişebilecek olanları okula getiriyorsunuz.Hadi göreyim sizi...Ben de birkaç örnek vereyim. Akşamsefası,sabahsefası,hanımeli,ortanca,kasımpatı,camgüzeli,yaprağıgüzel,katırtırnağı...

Toprak ve vatan

Vatan sevgisinden bahsederken 6C'de,toprak geldi gündeme.Toprağa dokunmadan, onu hissetmeden elinde,içinde sevgiden söz edilebilir miydi?Öyleyse önce ''Toprağa dokun,sev ve koru diyelim.''öğretmenim. -Çıkalım mı bahçeye, dokunalım mı toprağa? -Hadi öğretmenim ne olur? -Tamam hadi on dakikamız var sessizce çıkalım . Çıktık bahçeye kısa bir turdan sonra kendimize bir köşe bulduk.Hadi Hanife öğretmen kolaysa al bakalım bu yumurcakları içeri,ders matematik,arkadaşım kızacak ama onlar da kalmak istiyor.Neyse beşinci ders halk kültürü gene çıkarız... Beşinci ders gene dışarıdayız.Bugünkü duygularınızı yazarak anlatın çocuklar ,cuma günkü dersimizde okuyalım. -Resim de yapalım mı öğretmenim? ...

Yeter ki sevelim hepimize yeter...

6D'deyim. -Öğretmenim biz de bahçeye çıkalım mı? -Evet.Haydi çıkıyoruz. Okul idaresinden izin aldım.Yola bakan köşeyi hobi bahçesi olarak değerlendireceğiz çocuklar.Eve gidince hobi bahçeleri ile ilgili bilgi toplayın yarınki dersimizde okur, bahçeye şekil verir neler yapabileceğimizi kararlaştırız. Aman Allahım neler bilirlermiş benim yavrularım.Ders boyunca herkesin düşüncesini yazdık.Yarın hepsini ayrı ayrı değerlendimek üzere iyi dersler dileyip ayrıldık.