13 Haziran 2011 Pazartesi

Mutlu son

Aşağıdaki fotoğrafta gökyüzüne yükselmiş, kaçmak isteyen arılarımızı taşları birbirine vurarak en son da toprak atarak badem dalında toplanmasını sağladık.Bu süre benim için inanılmaz heyecanlıydı.Sevinç,korku,merak,endişe,hayret,şaşkınlık böyle bir sürü duyguyla izledim olup biteni elimdeki iki taşla.....Ama mutlu son....O binlerce arı tek tek gelip sarmal olup kocaman kara bir top oluverdiler.
Daha önceden hazırlanan kovanı dala yaklaştırıp hafifçe vurarak o kadar arının içeri girmesini sağladık.Böylece yeni bir kovan arımız daha oldu.....

Oğul arı badem dalında

11 Haziran 2011 Cumartesi

ARILARIMIZ OĞUL ÇIKARDI

Koşarak indik badem ağacının yanına.Çünkü arılarımız kovandan çıkmış kaçıyorlardı.Biz yetişmezsek uzaklaşıp gidebilirdi.Elimize aldığımız taşları birbirine vurarak bir dala kondurmaya çaliştık.Başardık da...
Bu olay beni çocukluğuma götürdü.Safranbolu'daki bahçemizde kara kovanlarımız vardı.Sakızla ağacıın altında.Arımızın oğul çıkardığını görünce bahçeye koşar,elimize aldığmız taşları birbirine vurarak, sanki arılar anlıyormuş gibi 'kon dala kon dala' diye diye bir dala kondururduk.
Yıllar sonra aynı şeyleri yapmak ne mutluluk.....

SIRA ARICILIK DERSİNDE

Arılar koloniler şeklinde yaşarlar.Koloniler şeklinde bölünerek çoğalırlar. Bir kısım arı ana arıyla birlikte kovanı terkeder.Arıların bir kısmı da kovanda kalır.Bu bölünmeye ''oğul çıkarma''deniliyor.
Kovanı terkeden yeni koloni''oğul arısı'' diye adlandırılıyor.
Oğul arısı balı daha beyaz ve kalitelidir.
Rahmetli babam çocuklarımızı ''oğul balım'' diye severdi.Canım babam.

Arılarımız yükseliyor

6 Haziran 2011 Pazartesi











Bilge babam ve annemle







Rahmetli annem ve yeğenim Anıl

Rahmetli babam ve Özüm

























CENNETTE MİSİNİZ
ÇOCUKLAR














E V İ M İ Z

4 Haziran 2011 Cumartesi

Dedem ve büyük dedem

Salı günü beni çok mutlu eden olaylar yaşadım.Yengem çok sevineceğimi söyleyerek yeni çerçevelenmiş fotoğraflar gösterdi.Kötü çıkmasına rağmen ben de çektim,onlardan daha çoğaltırım.
Dedem,dedemin babası ve büyük amca bir arada...Hem de 90 yıllık bir fotoğraf.
Ellerinize sağlık.
Alev Hanım'a maxgreen.co'dan ulaşılabilir.

Alev Hanım karpuz,zencefil,taze nane yaprakları ve buz parçalarıyla hazırladığı enfes içeceği ikram etti.



Daha sonra kavunlu,sonra domatesli sonra yeşil elmalı vs. nefis meyve suları hazırladı.Hem de yapılışı ve önemini anlatarak...
Dün Kanyonda' Organikanyodaydım.Sevgili Mehmet'in sadece cuma günleri açılan Organik Mini Pazarında Anamur özlemimi gidermeye çalıştım.Çünkü getirdiklerim bitmişti.Akşama kadar kaldım hiç sıkılmadan.Gül ve Şahinde de oradaydı.Her şey harikaydı.
Daha sonra Alev Hanım'la tanıştım.Çalışmaları,düşünceleri hele hele hazırladığı nefis meyve suları beni çok heyecanlandırdı.Hem konuştuk öğrendik,hem yedik içtik.Haftaya yeni mucize
tariflerde buluşmak üzere ayrıldık.




Aaaaa benim ALTIN ÇİLEKLER de burda...

1 Haziran 2011 Çarşamba

BİRAZ DA SAFRANBOLU'YA GİDELİM





Safranbolu2dan gelen pembe fidelerini 23MAYIS 2010'da törenle Ertuğrul Hoca'ya teslim etmiştim.Geçen yıl ki sıcaklık vs. nedenlerle maalesef bir tek tohum alınamamiştı İstanbul'da.
Ama Safranboludakiler harikaydı.Bol bol yedik,yemeklerde kullandık o geleneksel ramazan ve bayram yemeklerimizde...Ayrıca kışlık olarak hazırlayıp İstanbul'a getirdik.Yani bereketli bir yıldı.Sevgili Nalan Cantav Hanımın temennileri gerçekleşti,sağolsun...
İşte onların tohumları da şu anda gene Safranbolu'da bahçede teyzemin ve Ayşe'nin emin ellerinde.Hayırlısı bakalım neler olacak...Ama ben oları göremiyorum şimdilik.Ve de paylaşamıyorum.
Fevzi Fırtana abi de bir pembe dostu.İki sene önce 850 gram gelen dev bir pembe yetiştirmişti.Ellerine,yüreğine sağlık.


Pek bi havalılar değil mi?

Allahım bu ne güzellik,...


Daha eski meyveleri bitmeden çiçeklendi portakallarımız.Toplarken portakalları minik nohut kadar yeni meyveler gördüm dalda.Allahın lütfu işte.

Kaplıca bulguru

İstanbul -Anamur -Safranbolu üçgeninde mutlu mesut dolanırken bu sene harika lezzetleri dostlarla paylaşmak istiyorum.Hatta bunları paylaşmayı bir borç, bir görev kabul ediyorum.
Safranbolu'dan getirdiğimiz bulgurumuz bitti bitecek.Markette bulgur mu yok demeyin .Var ama benim bulgurum yok.Bulgurumun önemini aşağıdaki link'e tıklayarak anlayabilirsiniz.
Ben küçük paketlerle dolaşıp tanıtıyorum büyük bir zevkle...Hele bir de tavuklu ya da domatesli aşını tattırabilsem...

Hititler 10 Bin yıl önce 'ZIZ' demişler.Şu anda Kastamonu ve çevresinde yetişiyor sadece, 10 bin yıllk doğallığını koruyarak SİYEZ adıyla.
Genleriyle oynanmamış ürünün zor bulunduğu günümüzde bulup, bol bol yemenizi öneririm.Afiyet olsun.

http://gunluk.annemmutfakta.tv/siyez-bugdayi-kastamonu-ihsangazi