17 Temmuz 2007 Salı

Eski Tatlar.. :)

Benimki günlük değil de günlükler olacak.Çünkü zaman yönetimini pek beceremiyorum galiba.Zaman o kadar çabuk geçiyor ki,ya ben iyi kullanamıyorum ya da 7 gün 24 saat bana yetmiyor.
Pazar sabahı evdekiler uyurken yürüyüşe çıkmıştım.O arada sevgili Gül(İmece'deki Mehmet'in annesi) aramış. Gelince ben de onu aradım."Ne oldu biliyor musun?Bunu mutlaka seninle paylaşmalıyım diyerek sabahleyin erkenden aradım" dedi.Kişisel bir şey anlatacak zannettim,hayırdır inşallah dedim.Mehmetle ana-oğul kahvaltı ederlerken pazardan(organik) getirdikleri salatalıktan değişik bir tat almış."Allah Allah bu nedir" diye endişeli endişeli düşünmeye başlamış.Önce korkmuş çünkü acı bir tatmış.Sonra birden hatırlamış.İşte o anda beni aramış.Ona geri döndüğümde,"Hanife,biliyor musun şu anda ne yiyorum?..Salatalık.."
-Eee ne var bunda?Afiyet olsun.
-Ama bu çocukluğumuzda yediğimiz salatalığın tadı.Acı salatalık(hıyar).
Çok heyecanlıydı anlatırken.Çünkü o zamanki salatalıklar hormonlu değildi.Suni gübre kullanılmıyordu.Eh biraz da havalar kurak giderse salatalıklar acıyıveriyordu.
Tabi konuşmamızı o günlere dönerek uzattıkça uzattık.Ama ikimiz de çok mutluyduk.Ben ona "Sevgi Bahçem"deki salatalıklardan bahsettim o da oğlunun organik ürünlerle ilgili faaliyetlerinden asla vageçmeyeceğini söyledi.
Yukarıdaki resimler de sevgili Tülin Hanım'ın anlattığı "mahsuller :) ".Ben kıyıp koparamıyorum,Yasin Efendi'ye diyorum,siz yiyin,2 gün sonra ben gene aynısını görürüm.Toprağımız gerçekten çok güzel.Bu yüzden her ürünümüz erken hasat.İnşallah "Sevgi Bahçesi" hiç solmaz. :)))

10 Temmuz 2007 Salı

Alışabilecek Miyim?

Sizinle zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığım bir yıl geçirdim.Beraber olup daha çok güzel şeyleri çok kısa sürede yapabileceğimizi de biliyorum.Ama sanırım ayrılma vakti geldi.Geçen yılkinden daha çok ve daha güzel işler yapacağınıza inanıyorum.Sevgi ve bahçe size emanet.Sakın ikisinden de kopmayın...Hepinizi çok seviyorum.Kucaklıyorum.

6 Temmuz 2007 Cuma

Pembelerimin Arkadaşları


Olan olmuş demiştik ya artık diğerlerine daha iyi bakmalıyız.Arkadaşlarından birini kopardım,özenle tabağa koydum.Hani Recep'in sadece 2-3 yaprak olan "semizlik otları" vardı ya -bizce semizotu- oldukça büyümüşler.Tam bir tabak olmuşlar.Onu da yanına koydum.Güzelce de bir fotoğraflarını çektim tabakta kardeş kardeş dururlarken...Ama bir türlü kesemiyordum.Bilge de kıyamıyordu.Sonunda dörde böldük,birer parça yemeye başladık.Tatları nefisti.

5 Temmuz 2007 Perşembe

Tam mutlu oldum derken

Cumadan beri görmediğim pembelerimi görmeye gittim bugün.Gittim gitmesine de gördüklerim karşısında şok oldum.Hizmetlimiz Yasin bey''Hocam domateslerimizi hep bitirmişler.''deyince çılgına döndüm.Hepsini, yeşilleri de mi?''Yok onlar duruyor.''
Geçen hafta kıyıp koparamadığımız pembeleri bizden daha çok seven birileri almış deyip üzülmemesini söyledi.Eşim de olan olmuş canınızı sıkmayın dedi.Sonrasını yarın yazacağım.

23 Haziran 2007 Cumartesi

Bakalım ne olacak

Benim yumurcaklar tatile birkaç gün kala, karanfile kardeş olsun diye mi bilmem pembe tohumlarını saksıya ekivermişler.Ben yeni farkettim.Bakalım bunlar ne olacak?Şaşırtma fırsatım olmadı.Pazartesi yerleştiririm.

10 Haziran 2007 Pazar

İki günde özledim pembelerimi

Pembişlerden ayrı kalamıyorum özledim iki gündür onları .

İki günde özledim pembelerimi

Özlüyorum pembelerimi,bahçemi,çocuklarımı.Umarım adıyla yaşar''SEVGİ BAHÇESİ''.Dalga dalga yayılır sevgi seli.Toprağa dokunan eller bırakmaz onu bir daha,sever korur yaşadığı sürece.Üretmenin zevkini yaşar ,gurur duyarlar ürettikleriyle minik eller.
Kocaman beton yığınlarının arasında yeşilin farkına varırlar.Yeter artık yok etmeyin toprağımı ,nefes almama izin verin diyebilirler.
Dalından kopardıkları bir domates,salatalık,iki sap maydanozla ya da kendiliğinden yetişivermiş bir dal semizotu ile yapılmış salatanın tadını alan çocuklarım vazgeçerler mi bahçemizden.Hayır hayır olar da özlerler benim gibi iki günde...
Hepinizi çok seviyorum.

8 Haziran 2007 Cuma

Bilge'den Sevgilerle :)


Bugün annemin yerine ben buluşmak istedim blogumuzda sizlerle.Öncelikle yorumlarınız ve iyi dilekleriniz için çok ama çok teşekkürler.Her gün daha da şevk doluyoruz yorumlarınızı okudukça :)
En son 3 Haziran'da yazmıştık.O ana kadar ben sadece blog sayfası yapmakla ilgileniyordum.Bir de fotoğraf çekme konusunda anneme ders veriyordum :) Bugün sabahın erken saatlerinde annem aradı.Daha ne olduğunu anlayamadan"Bilge,kızım hadi çabuk okula gel!" dedi.Kıza kıza,sinirlene sinirlene gittim okula.Neden çağırdığına dair en ufak bir fikim yoktu.Annemle karşılaştığımızda bana kendisinin fotoğaf çekmeyi beceremediğini,yardımcı olmam gerektiğini söyledi.Elime fotoğraf makinesini tutuşturdu ve ben okulun bahçesindeki "Sevgi Bahçemiz"e doğru yola koyuldum.
O zamana kadar bahçeyi hiç görmemiştim.Ulaştığımda bir de baktım ki çitlerle örtülmüş,minicik,şirin mi şirin bir bahçe.İçinde "sevgi" olduğunu ilk bakışta anlayabiliyorsunuz.Elimde fotoğaf makinesi,çevremde bana merakla bakan küçük öğrenciler başladım pembelerimizi çekmeye(tabi daha renk olarak pembe değiller).Bir yanda pembelerimiz,bi yanda annemin öğrencilerinin diktiği begonyalar,sardunyalar,salatalıklar,kabaklar...Böyle bir çalışmanın içinde olduğum için müthiş bir mutluluk duydum o an.
Benim mutluluğum gözlerime yansıyordu demek ki iki tane küçük çocuk yanıma gelip "Ne kadar da büyümüş domatesler!" dediler heyecanla.Onlara isterlerse domateslerle fotoğraflarını çekebileceğimi söyledim ve seve seve kabul ettiler.İşte "Sevgi Bahçemiz" yavaş yavaş başlıyordu kendini göstermeye.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra annem de geldi yanıma.Fotoğraf çekmeye devam ettik.Ben pembeleriyle onu çektim,o bahçemizle beni...Hem çok eğlendik hem de çok öğrendik.Eve geldiğimizde ablamdan kıskançlık dolu mırıltılar geliyordu."Yaa bu blogun içinde ben neden yokum??Neden "Pembeler,Ben ve Bilge" oldu adı,neden Özüm yok?"
Sanırım daha çokça kişiyi kıskandıracak ve imrendireceğiz.Onlar da birer pembeci olacak,onlar da "Sevgi Bahçemiz"e misafir olacak.Ben sözü uzatmadan size fotoğraflarımızı yollayayım.Hepinize iyi günler pembelerinizle.... :)
Bilge :)

3 Haziran 2007 Pazar

Pembelerim,Ben ve Bilge :)


6 Mayıs 2007 Pazar günkü gazete ekinde "Pembe Domatesler"i gördüğümde artık "Sevgi Bahçem"de pembelerimizin de olacağını düşündüm.Çünkü Deniz Kamçez'in yaşında benim de onlarca öğrencim vardı.
Her gün elinde Türkçe isimle anneannelerinden babaannelerinden adlarını öğrendikleri ve korumamız gerektiğine inandıkları çiçeklerle geliyorlardı okula.Arı gibiydi hepsi...Biri kazıyor,biri elindeki bir sopayla toprağa gömmeye çalışıyor,öteki suluyordu.Kimisi yaşamadı çiçekciklerin kimisi de biraz sonra fotoğraflarını göndereceğim şekilde capcanlı duruyorlar bahçede(ben dayanamayıp okula gidiyorum şimdi :) ).
Sonra pembeler girdi dünyamıza...Tabi Bilge(kızım) de dahil oldu bu serüvene.Bugün geometri sınavını bir tarafa bırakarak :) O da bayramda Safranbolu'da yediği pembeleri hatırladı büyük teyzesinin yetiştirdiği...
Her şey için teşekkürler Avniye Hanım,Mehmet Bey...Hediyeniz için de çok teşekkür ederim...Çok gurur duydum...